بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَأَكۡوَابٞ مَّوۡضُوعَةٞ ١٤

Konulmuş kadehler.

– Seyyid Kutub

وَنَمَارِقُ مَصۡفُوفَةٞ ١٥

Dizilmiş yastıklar.

– Seyyid Kutub

وَزَرَابِيُّ مَبۡثُوثَةٌ ١٦

Serilmiş halılar vardır.

– Seyyid Kutub

أَفَلَا يَنظُرُونَ إِلَى ٱلۡإِبِلِ كَيۡفَ خُلِقَتۡ ١٧

Bu insanlar bakmıyorlar mı, develerin nasıl yaratıldığına?

– Seyyid Kutub

وَإِلَى ٱلسَّمَآءِ كَيۡفَ رُفِعَتۡ ١٨

Göğün nasıl yükseltildiğine?

– Seyyid Kutub

وَإِلَى ٱلۡجِبَالِ كَيۡفَ نُصِبَتۡ ١٩

Dağların nasıl dikildiğine?

– Seyyid Kutub

وَإِلَى ٱلۡأَرۡضِ كَيۡفَ سُطِحَتۡ ٢٠

Yerin nasıl yayıldığına?

– Seyyid Kutub

فَذَكِّرۡ إِنَّمَآ أَنتَ مُذَكِّرٞ ٢١

Ey Muhammed! Sen öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt verensin.

– Seyyid Kutub

لَّسۡتَ عَلَيۡهِم بِمُصَيۡطِرٍ ٢٢

Onların üzerinde zorlayıcı değilsin.

– Seyyid Kutub

إِلَّا مَن تَوَلَّىٰ وَكَفَرَ ٢٣

Ancak kim yüz çevirir, inkar ederse,

– Seyyid Kutub

فَيُعَذِّبُهُ ٱللَّهُ ٱلۡعَذَابَ ٱلۡأَكۡبَرَ ٢٤

Allah onu en büyük azaba uğratır.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu